evet blog kardeş ilk defa seni bu kadar geç vakte bıraktım, malum bayram telaşı bayramda bilet bulma telaşı ve 3-4 aktarma yaparak mutlu sona ulaştım desem anlarsın sanırım.
gelelim eksik geçen bir haftanın ardından bu hafta tekrar kavuştuğumuz pred485 dersine. bu hafta tam anlamıyla sınırları zorlamaya başladık. kalbimiz kadar temiz bembeyaz a-4 kağıtlarından anlamsız şeyler yapmanın zorluğu kadar,o anlamsız şeylerden anlam çıkarmak ve o anlamlı(!) şeyleri bir araya getirip insanlar önünde bir gösteriye dönüştürmek oldukça zorladı diyebilirim. ama tabi ki bu zorlamalardan kastım sevmediğim eğlenmediğim bi çalışma oldu demek değil kesinlikle.aksine, grup arkadaşlarıyla hep beraber anlamlı bir şekilde saçmalama agyretimiz gözülmeğe değerdi :) bu çalışmada dikkatimi çeken şey aynı olay için herkesin farklı bir bakış açısına sahip olduğuydu. aslında herkesin bakış açısı farklıdır tabi mesela bi şiiri okuyan herkes farklı anlamlar çıkarır. benim demek istediğimse bu farklı bakış açıları olabildiğince zıt,alakasız olabiliyor. örneğin bizim toparlamaya çalıştığımız düşünceler arasında 'rafineriden sızan variller' ve 'eğlenen insanlar' gibi aynı manzaranın ürünü enteresan fikirler vardı.
sıradaki dersimizde yapacağımız dörtlü (ve dönmeli) oyun ise şimdiden full gişe rağbet görecek. fragmanı bile yetti böyle düşünmeye. şimdiden unutmamak gerekiyor önce davranan işi götürür. yoksa panda da olmak var işin ucunda yeni bir gelin olmak da.
şimdilik herkese iyi bayramlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder