12 Aralık 2010 Pazar

- merhaba
- merhaba
- nasılsın?
- iyiyim.
- yazalım mı?
- yazalım.

kaç saat oldu oturalı bilgisayarın başına, daha yeni başlayabiliyorum bu haftaki ders üzerine düşüncelerimi yazmaya. 
-Ne mi yaptım onca vakit bilgisayarın başında? 
- yok, yok facebookta da değildim msnde de, hatta pes bile oynamıyordum. :) dersi alan diğer arkadaşların bloglarını okuyordum, önceden de arasıra okuyordum bazılarınınkini ama bu hafta nedense herkes ne yazmış şimdiye kadar diye merek ettiğimden üşenmeden hepsinin bloğuna gözgezdirdim. Gayet okunası ve takip edilesi yazılar, bloglar var, derste yaptıklarımızı gözümün önünde canlandırmama yardımcı oldukları için blogları okumaktan da büyük zevk aldım. bir kez daha herkesin farklı bakış açılarına sahip olduğunu farkettim.

kendi bolag yazılarıma gelince, genel olarak o hafta yaptığımız çalışmalar hakkında küçük hatırlatmalar yaparak düşüncelerimi yazardım. ama bu hafta okadar çok şey yaptık ki, hangi birinden bahsedeyim? :) mesela BUSOS'tan gelen arkadaşlar için filmi ta en başa sardık, ,ilk dersi şöyle bir tekrar etmiş olduk, başka derste olsa buna review derdik ve muhtemelen sınav öncesi olurdu ve herkes gergin ve telaşlı bir halde hocayı dinliyor olurdu. özetele, bu dersimize has "review" imiz umarım misafir arkadaşlarımızı memnun etmiştir, yetmedi derlerse yine bekleriz dersimize ne de olsa bize kurban lazım bu derste :) 
ha unutmadan ilk başta yaptığımız "hop" deme yarışında Pınar'ı abartısız güç kullandığı için kınıyorum, bizim orda olsa 'gevura mu vuruyon insafsız!' derlerdi. bi bayanın eli bu kadar ağır olmaz ki arkadaş :))

dönemin sonuna yaklaştığımızdan sıkıntılı günler bizi beklemekte, bu sıkıntılardan biri de 3 dakikalık kendimizi tanıtma konuşması şuan için, sanırım diğer arkadaşlarda zorlanıyorlar bunda, önümüzdeki hafta ders nasıl olacak merak ediyorum doğrusu. ben şahsen kendimi tanıyamamışım meğer :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder